23/08 Yeremya 18-20
[tr] Yeremya 18-20
18:1 RAB Yeremyaya şöyle seslendi:
2 ‹‹Kalk, çömlekçinin işliğine git; orada sana sesleneceğim.››
3 Bunun üzerine çömlekçinin işliğine gittim. Çark üzerinde çalışıyordu.
4 Yaptığı balçıktan kap elinde bozulunca çömlekçi balçığa istediği biçimi vererek başka bir kap yaptı.
5 RAB bana yine seslendi:
6 ‹‹Bu çömlekçinin yaptığını ben de size yapamaz mıyım, ey İsrail halkı? diyor RAB. Çömlekçinin elinde balçık neyse, siz de benim elimde öylesiniz, ey İsrail halkı!
7 Bir ulusun ya da krallığın kökünden söküleceğini, yıkılıp yok edileceğini duyururum da,
8 uyardığım ulus kötülüğünden dönerse, başına felaket getirme kararımdan vazgeçerim.
9 Öte yandan, bir ulusun ya da krallığın kurulup dikileceğini duyururum da,
10 o ulus sözümü dinlemeyip gözümde kötü olanı yaparsa, ona söz verdiğim iyiliği yapmaktan vazgeçerim.
11 ‹‹Bu nedenle Yahuda halkıyla Yeruşalimde yaşayanlara de ki, ‹RAB şöyle diyor: İşte size bir felaket tasarlıyor, size karşı bir düzen kuruyorum. Onun için her biriniz kötü yolundan dönsün, yaşantınızı da davranışlarınızı da düzeltin.›
12 Ama onlar, ‹Boş ver! Biz kendi tasarlarımızı sürdüreceğiz; her birimiz kötü yüreğinin inadı uyarınca davranacak› diyecekler.››
13 Bu yüzden RAB diyor ki,
‹‹Uluslar arasında soruşturun:
Böylesini kim duydu?
Erden kız İsrail
Çok korkunç bir şey yaptı.
14 Kayalık bayırlardan
Lübnanın karı hiç eksik olur mu?
Uzaktan akan soğuk sular hiç kesilir mi?
15 Oysa halkım beni unuttu,
Değersiz ilahlara buhur yaktı.
Bu ilahlar gidecekleri yollarda,
Eski yollarda sendelemelerine neden oldu;
Onları sapa, bitmemiş yollarda yürüttü.
16 Ülkeleri viran edilecek,
Sürekli alay konusu olacak;
Oradan her geçen şaşkın şaşkın
Başını sallayacak.
17 Onları düşmanlarının önünde
Doğu rüzgarı gibi dağıtacağım;
Yıkım günü yüzümü değil,
Sırtımı çevireceğim onlara.››
18 Bunun üzerine, ‹‹Haydi, Yeremyaya karşı bir düzen kuralım!›› dediler, ‹‹Çünkü yasayı öğretecek kâhin, öğüt verecek bilge, Tanrı sözünü bildirecek peygamber hiç eksik olmayacak. Gelin, ona sözle saldıralım, söylediklerini de dinlemeyelim.››
19 Dinle beni, ya RAB,
Beni suçlayanların dediklerini işit!
20 İyiliğe karşı kötülük mü yapmalı?
Ama onlar bana çukur kazdılar.
Onlara duyduğun öfkeyi yatıştırmak,
Onların iyiliğini dilemek için
Senin önünde nasıl durduğumu anımsa.
21 Bu yüzden çocuklarını kıtlığa ver,
Kılıcın ağzına at.
Karıları çocuksuz, dul kalsın,
Erkeklerini ölüm alıp götürsün,
Gençleri savaşta kılıçtan geçirilsin.
22 Sen üzerlerine ansızın akıncılar gönderdiğinde,
Evlerinden çığlıklar duyulsun.
Çünkü beni yakalamak için çukur kazdılar,
Ayaklarıma gizli tuzak kurdular.
23 Beni öldürmek için kurdukları düzenlerin hepsini
Biliyorsun, ya RAB.
Bağışlama suçlarını,
Günahlarını önünden silme.
Yığılıp kalsınlar senin önünde.
Öfkeliyken uğraş onlarla.
19:1 RAB bana şöyle dedi: ‹‹Git, çömlekçiden bir çömlek satın al. Halkın ve kâhinlerin ileri gelenlerinden birkaçını yanına alıp
2 Harsit Kapısına yakın Ben-Hinnom Vadisine git. Sana söyleyeceklerimi orada duyur.
3 De ki, ‹RABbin sözünü dinleyin, ey Yahuda kralları ve Yeruşalimde yaşayanlar! İsrailin Tanrısı, Her Şeye Egemen RAB şöyle diyor: Dinleyin! Buraya, her duyanı şaşkına çevirecek bir felaket göndermek üzereyim.
4 Çünkü beni terk ettiler, burayı yabancı bir ülke haline getirdiler. Kendilerinin de atalarıyla Yahuda krallarının da tanımadığı başka ilahlara burada buhur yaktılar, burayı döktükleri suçsuz kanıyla doldurdular.
5 Çocuklarını ateşte Baala kurban etmek için tapınma yerleri kurdular. Böyle bir şey ne buyurdum ne sözünü ettim ne de aklımdan geçirdim.
6 Bundan ötürü buranın artık Tofet ya da Ben-Hinnom Vadisi değil, Kıyım Vadisi diye anılacağı günler geliyor, diyor RAB.
7 Yahuda ve Yeruşalimin tasarılarını burada boşa çıkaracağım. Onları canlarına susayanların eline verecek, düşmanlarının önünde kılıçla düşüreceğim. Cesetlerini yem olarak yırtıcı kuşlara, yabanıl hayvanlara vereceğim.
8 Bu kenti viraneye çevirecek, alay konusu edeceğim; oradan her geçen şaşkın şaşkın bakıp başına gelen belalardan ötürü onunla alay edecek.
9 Onlara oğullarının, kızlarının etini yedireceğim. Canlarına susamış düşmanları onları kuşattığında sıkıntıdan birbirlerini yiyecekler.›
10 ‹‹O zaman seninle gidenlerin önünde çömleği kır
11 ve onlara de ki, ‹Her Şeye Egemen RAB şöyle diyor: Çömlekçinin çömleği nasıl kırılıp bir daha onarılamazsa, ben de bu halkı ve bu kenti öyle kıracağım. Ölüleri yer kalmayana dek Tofette gömecekler.
12 Bu kente de içinde yaşayanlara da böyle davranacağım, diyor RAB. Bu kenti Tofet gibi yapacağım.
13 Yeruşalimin evleri de Yahuda krallarının sarayları da Tofet gibi kirli sayılacak. Çünkü bu evlerin damlarında gök cisimlerine buhur yaktılar, başka ilahlara dökmelik sunular sundular.› ››
14 Peygamberlik etmesi için RABbin Tofete gönderdiği Yeremya oradan döndü. RABbin Tapınağının avlusunda durup halka şöyle dedi:
15 ‹‹İsrail'in Tanrısı, Her Şeye Egemen RAB diyor ki, ‹İşte bu kente ve çevresindeki köylere sözünü ettiğim bütün felaketleri getireceğim. Çünkü dikbaşlılık edip sözümü dinlemediler.› ››
20:1 RABbin Tapınağının baş görevlisi İmmer oğlu Kâhin Paşhur, Yeremyanın böyle peygamberlik ettiğini duyunca,
2 onun dövülüp RABbin Tapınağının Yukarı Benyamin Kapısındaki tomruğa vurulmasını buyurdu.
3 Ertesi gün Paşhur kendisini tomruktan salıverince, Yeremya ona, ‹‹RAB sana Paşhur değil, Magor-Missaviv adını verdi›› dedi,
4 ‹‹RAB diyor ki, ‹Seni de dostlarını da yıldıracağım. Dostlarının düşman kılıcıyla düştüğünü gözlerinle göreceksin. Bütün Yahudayı Babil Kralının eline teslim edeceğim; onları Babile sürecek ya da kılıçtan geçirecek.
5 Bu kentin bütün zenginliğini -ürününü, değerli eşyalarını, Yahuda krallarının hazinelerini- düşmanlarının eline vereceğim. Hepsini yağmalayıp Babile götürecekler.
6 Sana gelince, ey Paşhur, sen de evinde yaşayanların hepsi de Babile sürüleceksiniz. Sen de kendilerine yalan peygamberlik ettiğin bütün dostların da orada ölüp gömüleceksiniz.› ›› gelir. Aynı ifade 20:10da da geçer.
7 Beni kandırdın, ya RAB,
Ben de kandım.
Bana üstün geldin, beni yendin.
Bütün gün alay konusu oluyorum,
Herkes benimle eğleniyor.
8 Çünkü konuştukça feryat ediyor,
Şiddet diye, yıkım diye haykırıyorum.
RABbin sözü yüzünden bütün gün yeriliyor,
Gülünç duruma düşüyorum.
9 ‹‹Bir daha onu anmayacak,
Onun adına konuşmayacağım›› desem,
Sözü kemiklerimin içine hapsedilmiş,
Yüreğimde yanan bir ateş sanki.
Onu içimde tutmaktan yoruldum,
Yapamıyorum artık.
10 Birçoğunun, ‹‹Her yer dehşet içinde!
Suçlayın! Suçlayalım onu!›› diye fısıldaştığını duydum.
Bütün güvendiğim insanlar düşmemi gözlüyor,
‹‹Belki kanar, onu yeneriz,
Sonra da öcümüzü alırız›› diyorlar.
11 Ama RAB güçlü bir savaşçı gibi benimledir.
Bu yüzden bana eziyet edenler tökezleyecek,
Üstün gelemeyecek,
Başarısızlığa uğrayıp büyük utanca düşecekler;
Onursuzlukları sonsuza dek unutulmayacak.
12 Ey doğru kişiyi sınayan,
Yüreği ve düşünceyi gören Her Şeye Egemen RAB!
Davamı senin eline bırakıyorum.
Onlardan alacağın öcü göreyim!
13 Ezgiler okuyun RABbe!
Övün RABbi!
Çünkü yoksulun canını kötülerin elinden O kurtardı.
14 Lanet olsun doğduğum güne!
Kutlu olmasın annemin beni doğurduğu gün!
15 ‹‹Bir oğlun oldu!›› diyerek babama haber getiren,
Onu sevince boğan adama lanet olsun!
16 RABbin acımadan yerle bir ettiği
Kentler gibi olsun o adam!
Sabah feryatlar,
Öğlen savaş naraları duysun!
17 Çünkü beni annemin rahminde öldürmedi;
Annem mezarım olur,
Rahmi hep gebe kalırdı.
18 Neden ana rahminden çıktım?
Dert, üzüntü görmek,
Ömrümü utanç içinde geçirmek için mi?